Ultrasonografi yumuşak dokuların muayenesinde kullanılan radyolojik muayene yöntemidir. Ultrasonografide incelenecek olan vücut bölgesine, insan kulağının duyamayacağı kadar yüksek frekanslı ses dalgalarının gönderilmesi ve bunların farklı doku yüzeylerinden yansıması esasına dayanan bir görüntüleme yöntemidir. Dokulardan yansıyan bu ses dalgaları bilgisayar sistemi aracılığıyla görüntüye dönüştürülerek organ ve dokuların iki boyutlu görüntüsü elde edilir.

            Ultrasonografi, yumuşak doku ve parankimal organların incelenmesinde, ses dalgalarından yararlanılan bir görüntüleme yöntemidir. Ultrasonografide, yüksek frekanslı ses dalgaları incelenecek bölgeye gönderilir ve bu dalgalar yansıtıcı bir yüzeye rastlayana kadar ilerler. Dalganın bir kısmı bu yüzey tarafından yansıtılır. Dalganın başlangıç zamanı ile yansıyan ekonun algılanma zamanı arasındaki fark belirlenir. Bu süre, dalganın ilerlediği uzaklığa bağlıdır ve yansıma yüzeyinin pozisyonunun belirlenmesini ve bir nokta olarak görüntülenmesini sağlar. Yansıma miktarı, yansıtıcı yüzeyin akustik özelliklerine, dalganın yüzeye çarpma açısına ve yüzeyin büyüklüğüne bağlıdır. Yansıyan dalganın miktarı, monitördeki parlaklığı belirler. Bilgisayara kaydedilen ve monitöre iletilen bilgiler saniyede 15-30 görüntü oluşturur.

            Ses dalgalarının iletilmesi ve alınması için kullanılan prob’ların frekansları değişiktir. Frekans yükseldikçe, ultrason demetinin emilimi artar ve penetrasyonu azalır. Küçük hayvanlarda genellikle 3-7 mhHz’lik problar kullanılır.

            Ultrasonografi tekniğinin gerek muayene edilen hayvan ve gerekse hekim açısından tehlike taşımaması, canlıya hiçbir şekilde rahatsız etmemesi, kolay ve çabuk uygulanabilirliği ve en önemlisi de iyonizan ve dokulara nüfuz etmemesi ile X ışını, bilgisayarlı tomografi ve izotopik tarama yöntemlerinden üstünlüğünü kanıtlamıştır. Ayrıca, kolayca taşınabilmesi ve kolay uygulanması da diğer avantajlarını oluşturur. Ultrasonografi,  radyografiye göre dokunun yapısı ve boyutu ile ilgili daha fazla bilgi sağlar. Katı kitlesel lezyonlar kistik lezyonlardan kolaylıkla ayırt edilebilir ve lezyon aşırı derecede büyük değilse, köken aldığı organ belirlenebilir.

            Diğer yöntemlerle kıyaslandığında ultrasonografi, belki de tekniği uygulayan kişiye en çok bağlı yöntemdir. Ultrasonografinin uygulayana bağlı olması; çabukluk, esneklik ve doğruluk açısından üstünlük sağlamaktaysa da, kişinin yeterince öğrenim görmemiş olduğu durumlarda yöntemin faydası ve kullanışlılığı sınırlanmaktadır.